3 Kasım 2008 Pazartesi

68’DEN BİR DURUM! SİTÜASYONİZM



68 Hareketinin “esrarengiz enternasyonal”i Sitüasyonizm TÜYAP Artist 2008 Fuarı’nda!

Varlığını 1957’de hissettirmeye başlayan Sitüasyonist Enternasyonal (SE), ilk yıllar da megolamanyak estetlerle fanatik çapulcular tarafından kurulan, Avrupa’yı bir yönetim altında birleştirmeyi amaçlayan ve solcular tarafından küçümsenip, hiç kimsenin önem vermediği bir grup olarak görülüyordu. Fakat 1966’da o koca Strasbourg Üniversitesi’nin bir grup sitüasyonist sempazitanın önderliğinde öğrenci birliği tarafından işgal edilmesinin (ki bu grup öğrenci birliğine ait fonu sitüasyonist propagandalarını bütün dünyaya yaymak için kullanmışlardı) ve 1968’de Mayıs hareketleri döneminde Cumhurbaşkanı de Gaulle’ün “olumsuz olmaktan zevk alan” birkaç insanı suçladığı, ancak bu birkaç insanın nasıl olup da başkanı olduğu hükümeti dağılmanın eşiğine getirdiğini açıklayamadığı o konuşmasına vesile olan patlamanın ardındaki SE, “Esrarlı Enternasyonal” olarak ün yaptı. Sitüasyonizm, kültürden sanata, oradan mimariye ve kente dönük radikal tezleriyle dikkat çekti.

Karşı Sanat Çalışmaları, 6,45 Yayınları, daralan ve Koridoor işbirliğiyle gerçekleştirilen dökümantasyon sergi, ülkemizde çok tanınmayan bir hareketin temel metinlerini, manifestolarını, kolajlarını ve işlerini sergiliyor. Sergiye aynı zamanda Guy Debord’un “Gösteri Toplumu” filminin Türkçe alt yazılı versiyonu da eşlik edecek.







29 Ekim 2008 Çarşamba

Bu 1 Situasyonist Sergi Değildir!



Situasyonist Enternasyonel’in oluşumunun üzerinden 50 yılı aşkın zamanın geçmesine rağmen, ne yazık ki ülkemizde bu eylem-sanat hareketine dair ciddi bir tartışma ve bilgi birikimi bulunmamaktadır. Bu da hareket ile ilgili birçok yanlış kanının oluşmasına sebep olmuştur...

http://www.hayalbaz.com/ekinlikler/bu-1-situasyonist-sergi-degildir/

7 Kasım /16 Kasım 2008

Sergi Açılış: 7 kasım, saat 19:00
Açılış Performansı: Ventochild (19:30 - 20:30 )
Açılış Beden Performançıları: Fikret Güneş, Gökhan Turhan, Selin Elif Karabenli
Mekân: daralan (Lüleci Hendek Caddesi, Hoca Ali Sokak, No:12, Galata – İstanbul)
Sokak Performansı: avaMgardist (7 - 13 Kasım: Tünel - Yüksek Kaldırım - Karaköy)
İstikameti Koordinatör: Rafet Arslan
Proje Paylaşımcıları: Karşı Sanat Çalışmaları, 6:45 Yayın, daralan

Sanatçılar: Murat Akagündüz, Sürrealist Eylem Türkiye, avaMgardist, Bora Başkan, Juan Carlos Otano /Grupo Surrealista del Rio de la Plata, Cins, Taner Tunga, Yavuz Tanyeli, Özgür Korkmazgil, Onston / Can Yeşiloğlu, Rad, Fantom, Meral Sarıoğlu, Hüseyin Uğur, Fikret Güneş, SesVer, Işıl A, Dilana Petrowa, Bob Actor - a.k.a: E.C.A, Gökçen Öcalan, Kerem Kamil Koç, Bay Perşembe





28 Eylül 2008 Pazar

00000000,-10



10 – 27 EKiM 2008

Alt ve üst kültür arasında kalan geniş arazide top koşturmayı alışkanlık edinen Kurye Video Organizasyonu ve Tiptak.com uzun süredir internet üzerinde Webxibition adında sergiler düzenliyorlardı. Birlikte ilk dış alan sergilerini daralan’da 10-27 Ekim 2008 tarihleri arasında, görsel işitsel yaratım platformu Maker Arts’in desteği ile gerçekleştiriyorlar.
Sergide Anıl Duran, Candaş Şişman, Deniz Kader, Denizcan Yüzgül, Emre Can Öziş, Erkan Esenoğlu, Lokman Doğmuş, Mert Kızılay, Onur Şentürk, Zeynep Özkazanç ‘ın resim, fotoğraf, enstalasyon, vidyo, animasyon ve müzik gibi görsel ve işitsel yöntemlerle uygulanmış çalışmalarıyla karşılaşacaksınız.
10 Ekim 2008 günü saat 19.00’da yapılacak açılışta Emre Can Öziş, Erdem Göymen ve Cansun Küçüktürk’ten oluşan electroswazladagel ve Mert Kızılay ın elektro-akustik performansına görsellerde Candaş Şişman ve Deniz Kader eşlik edecekler.

Sergi Pazartesi hariç hergün 12:00-18:00 arası görülebilir.


Kurye Video Organization and Tiptak.com have long been organizing internet exhibitions entitled Webxibition in an effort to challenge the distinction between high and low culture. Their first outside exhibition will take place between October 10-27, 2008 at daralan, an artistic production space open to different disciplines as well as the lack of them, with the support of audiovisual production platform Maker Arts.

The exhibition will present paintings, photographs, installations, videos, animations and music by Anıl Duran, Candaş Şişman, Deniz Kader, Denizcan Yüzgül, Emre Can Öziş, Erkan Esenoğlu, Lokman Doğmuş, Mert Kızılay, Onur Şentürk and Zeynep Özkazanç.

The opening, which will take place at 19:00 on October 10, 2008 will host the electro-acoustic performances of electroswazladagel, composed of Emre Can Öziş, Erdem Göymen and Cansun Küçüktürk, and Mert Kızılay. The visuals of Candaş Şişman and Deniz Kader will accompany the performances.

You can visit the exhibition in weekdays except on Mondays between 12.00 p.m. 6.oo pm









5 Haziran 2008 Perşembe

Karalama II. sergisi 'Uçuş Korkusu' daralan'da




Kapalı alanda klostrofobi yaşamaktan bunalan lamalar uçmaya karar verdiler. Uçmaya karar veren lamalar kendilerini dehşetengiz bir yolculuğun içinde buldular, nitekim vertigoları tuttu, oksijensiz kaldılar, kimisi ise uzay boşluğuna savruldu, dil çıkaranejderhalar, uçan seccadeler, uçurum bekçileri, karanlık kapılar, tehditkar böcekler...

Bu tekinsiz yolculuğun ardından Karalama, 13 Haziran Cuma akşamı saat 19:19'da Galata Kulesi'nin ardından kendilsine göz kırpan sanat platformu daralan'a acil iniş yapmayı ve tam 21 gün süresince Daralan'da ikamet etmeyi planlıyor.

Karalama 13-06 sefer sayılı uçağının yolcuları; Onur Akıncı, Ece Altunç, Hakan Bakır, Beste Birer, Cem G. Ceylan, Burcu Dayanıklı,Ahmet Arif Eken , Duygu Esentürk, Erkin Gören, Ayşegül İzer, Alperen Kahraman, İbrahim Karaer, Mustafa Karakurt, Merve Morkoç , Deniz Örnek, Neslihan Pala,Ezgi Sandıkçı, Emre Senan, Emine Soydanyavaş, Hüseyin Suna, Umut Südüak, Sevil Tunaboylu, Ömer Emre Yavuz, Ferit Yazıcı ve Küreytır Ceren Aksungur'dur.

Heykel, grafik, resim, enstalasyon, video, fotoğraf, 3d ve uçuş korkusundan yakınanlar bu serginin açılışında kendilerini kaybedebilirler.

Açılış: 13 Haziran Cuma 2008, 19:19

Sergi Pazartesi hariç hergün 12:30-18:30 saatleri arasında görülebilir.









24 Ocak 2008 Perşembe

Genişleyen Dar Alan




Küratör
Dilan Gümüş

Sanatçılar:
Ceren Aksungur, Hatıra Akyüz, Harun Antakyalı, Aylin Başaran, Sesil Beatris, Güneş Çınar, Tezcan Kıldıran, Tayyar Özkan, Said, Yaşam Şaşmazer, Ali Trak, Emre Zeytinoğlu




GENİŞLEYEN DAR ALAN

  Hayatta kalmak
, mevcudiyetinin devamlılığını sağlamak; her canlının en temel içgüdüsüdür. Canlılardaki bu temel içgüdünün en sistemli uygulayıcısı olan insan, öncelikle kendisi dışındaki, türlerin alanını daraltıyor veya yok ediyor. Kendi soyut ve somut alanını haddinden fazla genişleten insan, toplam alanın sınırları belli ve sabit olduğundan toplum denen yapı içerisinde bu genişlemeyi diğer insanların soyut ve somut alanını daraltıyor olmasına borçludur. Bu, birbirleri ile ilişkili ve birbirlerine bağlı elemanlar kendi içlerinde yer değiştirseler dahi sabit olan gerçeklerden biridir. Daralan-daraltılan, daralmaya devam eden alanların toplamının oluşturduğu yapı, bütününde genişlese de zaten dar olan alanlar ya darlıklarını muhafaza etmeye devam ediyor ya da daha da daralıyor. Bu elemanların oluşturdukları yapının geldiği nokta ise, aldatıcı-yanıltıcı büyüklüğüne rağmen genişleyen bir dar alan oluşudur.

  Fiziki yaşam alanı olan dar bir oda ya da yatay olarak genişlemesinin yanında dikey olarak da genişleyen onlarca milyonluk devasa, dar şehirler, geniş ama adeta yığılmış bir biçimde ve yavaş ilerleyen araçlar ile dolup taşan otoyollar, uzaklıkları ortadan kaldıran kısıtlı bir gerçekliğe sahip ve etki alanı gitgide genişleyen yeni iletişim biçimleri, bedenin tüketen ve tüketilen bir nesne halini alması ve bireylerin kendi doğalarına uygun şekilde yaşamaları gereken arzu veya tutkuyu sunulmuş şablonların sınırları dahilinde yaşıyor olmaları, varoluş amacı insanı doğanın koşullarından korumak olan kıyafetlerin kimlik, statü ve erk göstergesi hatta tahakküm aracı halini alması soyut ve somut alanın daralışının geçit töreninde ön saflarda yer alan göstergeleridir.

  Fiziksel olarak tam görünen, parçalanmış yarım ruhlara sahip bireylerin durumunun forma bürünmüş parçalanmışlığını anıtlaştıran ve yağmur bırakmayan siyah bulutlar şeklinde sakinlerinin üzerine çöken kentteki yapıların duvarlarında beliren grafitti ve stensiller; simülatif hale gelmiş insan yaşantısının devamlılığının teminatı olarak görülen çocukların büyüyüp durumu algılamaları sonucu verdikleri cevaplardan bazıları olarak şahlanmaktalar.

  Mağaralarda barınıp avlanarak yaşamını sürdüren atalarımızdan bu yana biçim dışında değişmeyen anlayışımız çizgi roman karelerinde ayyuka çıkıyor .

  Kimlikleri önceden belirlenmiş, lolipop misali cafcaflı paketler ile sarmalanmış porno ikonları, durumlarına isyan edip tüketilmeyi reddediyorlar. Aşkın ve cinselliğin varoluşu ile başlayan bedenin tarihinin, mülkiyetin tarihi ile değiştirdiği biçim, utançsız cinselliğiyle ayakta duran, mekanı yine kendi yatağı olan fakat dingin bir bekleyiş yerine arsızca bir sertlik ile cinsel kimliklerini sunan tanrıça idolleri sırtlarını dönerek saklanmıyorlar, aksine meydan okuyorlar cinselliğimizin ve bedenlerimizin tarihine.


Savaşların, mermi izleri ile duvarlar üzerine düşülen tarihi, ortasında kalmış çaresiz kızın yüzünde de, aynı yıkıcılıkla kendini belgeliyor devam eden hayatın oynak melodileri eşliğinde.


  Büyüyüp olgunlaşacakları döneme dek, mevcut hayata adapte edilmeye hazırlanan, şartlandırılan, yönlendirilen çocukların karanlık dünyaları, ifadelerinde vücut buluyor.

  Statü, kimlik ve erk göstergesi halini almış olan kıyafetler birbirine karışarak, bugüne kadar verdikleri tüm ipuçlarını yerle bir ediyor.

  Başlangıçta hayatta kalabilmek için doğanın karşısına çıkardığı güçlüklere karşı vermek zorunda olduğu mücadelesinde, şehirler kurarak galip geldiğini düşünen insan, artık hem doğayı hem kendini korumak zorunda, kendi yarattığı bu yapay düşmanı ayakta tutan çarklardan.

  Büyük kent insanlarının isteyerek veya istemeyerek birbirlerine en çok yaklaştıkları, mevcut havayı en çok paylaştıkları alanlar, mobil sıkışmışlık tasarımları halini almış taşıtlar, bu komediye tanıklık ediyor.

  İnsanın, sürekli gözlem altında tutarak kuşatma çabasında ikinci, üçüncü, onuncu gözü kulağı olan kameralar-monitörler yarattıkları baskı ve sundukları kontrol imkanları ile insanlığın hizmetindeler.

  Modern hayatın, insanın soyut ve somut alanını parçalamasına karşın; asimetrik, kuşatan, daraltan, mekana uyum sağlamak yerine rahatsız eden, kısıtlayan konstrüktif yapı kendi karşı devamlılığını mekanın bütününü kuşatarak sürdürüyor.

  Darağacında, giyotinde veya elektrikli sandalyede yaşamı ile vedalaşan idam mahkumları kuşatılmışlıklarına cevaplarını ve son sözlerini denetiminin son anındaki bedenleri ile iletiyor...  

                                                                                                     

Erdinç Gümüş










Widening Narrow Space

Surviving, prolonging presence is the basic instict of all creatures. Human who is the most systematic applier of this instinct belonging to creatures, narrows or destroys those creatures’ space. Since the total space boundaries are definite and constant, human who widens its abstract and concrete area excessively is owes this widening to narrowing other people’s abstract and concrete space within a structure called society. . Although these elements which are related and concerned within each other, they are constant facts. While structure which consists of total narrowing being narrowed, continuing to narrow space, widens entirely, the apaces which are already narrow, whether keeps their narrowness or becomes narrower. Although the point where the sturcuture composed of those elements is illusory or misleading, it is a widening narrow space.

  A narrow room whose phsical living area is narrow or enormous, narrow cities which are composed of tens of millions people that are widening vertically besides horizontal widening, highwys composed of wide but almost stacked and slowly moving vehicles, new communication methods which eliminates distance by means of limited reality, bocoming body of consuming and consumed object, living of individuals according to their nature, living necessary desires and passions according to presented template boundaries becoming clothes as symbol of statute and power whose original existence reason is to protect people against nature are outstanding indicators of narrowing concrete and abstract areas muster parade.

  Grafittis and stencils which are presenting in buildings within city where black clouds are seen which fall over city, do not provide rain and monumentalizes seperateness residents who are in a form of individuals who are seemed to be physically complete but having semi souls, are rearing as answers which are results of children who are considered as simulative human life and quarantee of persistence of life after they grew up.

  Since from our ancestors who are living in caves and earn their living by hunting, our understanding which does not change except form can be seen in funnies frames. Porn icons whose identities are identified before, wrapped by garish packages like lolipops, are revolting their situation and rejecting to be consumed. In the case for the form that property history change position with the history of body which begins with existence of love and sexuality, standing with shameless sexuality, but goddess idols do not hide by turning their back; who present their sexuality with shameless austerity instead of quite waiting in a location in a bed which is their beds, on the contrary they are challenging our sexuality and body history.

  The history of wars which are seen over wall by bullet traces can also be proofed with a girl which stays inthe middle featuring licely melodies of life.

  Dark worlds which were created by children who are tried to be prepared to be adapted to present life, who are conditioned, directed until they grow up and become adults; embodies in their expressions.

  Clothes which become symbols of statute, identity and power blur eiacxh other and raze all given clues down.

  Human who think that they have beaten nature by establishing cities where they have to struggle against difficulties which are provided by nature, now has to protect themseves and nature from machinery crerated by human which helps standing of artificial enemy created by human.

  The areas where big city residents become closer to each other willingly or unwillingly, where they share the present air most, vehicles which had become mobile stucked designess are witnessing this comedy.

  Control opportunities and pressure created by cameras and monitors which are first, second, third tenth ear and eye in the challenge of human’s surrounding by permanent observation are in service for human.

  Although modern life smashes human’s abstarct and concrete area; constructive structure which constrains, disturbs, instead od accomating to location and which is asymmetrical, surrounding and narrowing keeps its its ant persistence by surounding.

  People who are condemned to death in gallows, guillotine and in death chairs and who are saying goodbye to life are giving their answers and last sentences to their being surrounded situaition by their bodies in last moment of supervision...


Erdinç Gümüş